SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu |
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 20 Aralık 2017’de düzenlediği
“Haftalık Gündem Değerlendirmesi Toplantısı”nda, tarım ve hayvancılık alanında hükümetin
yanlış politikalarından kaynaklanan sıkıntılar hakkında değerlendirmelerde
bulundu.
Devlet, besicilerin karşısına ‘rakip’ olarak çıkıyor
Hükümetin üretime dönük yatırımlardan kaçındığını belirten
Karamollaoğlu, bu tavrın tam bir kapitalist zihniyet olduğunu söyledi. Bu
konudaki bir çelişkiye de işaret eden Karamollaoğlu, “Fabrika kurmayan devlet, hayvancılığa
soyunuyor; o bölgedeki besicilerin karşısına rakip olarak çıkmaktan çekinmiyor.
Karamollaoğlu, devletin / hükümetin bakış açısının “Efendim et fiyatları
yükselmiş. Besiciler, bu memleketin halini hiç düşünmeden fiyatları
yükseltmişler. Gariban, et yiyemiyor. O halde dışarıdan et ithal edelim,
büyükbaş hayvan ithal edelim” şeklinde olduğunu ifade ederek, diğer taraftan
tarımda da ciddi bir sıkıntı olduğunu söyledi.
Devlet, yurt dışında tarım için toprak kiralamayı bile
deniyor
Karamollaoğlu, “Topraklarımız, ekilip biçilmiyor; ama
dışarıdan 5 milyon ton buğday ithal etmekten çekinmiyor devlet. Ayrıca, yeterli
üretim yapabilmek için yurt dışında toprak kiralama yolunu bile deniyor. Bunu
anlamak, hakikaten imkânsız; ama ‘yatırım yapmaz’ denilen devlet, ne hikmetse,
15 yıldır inşaatçılığa soyundu. Türkiye’nin en büyük inşaat şirketi, TOKİ. Her
yerde, devletin ucuz imkânlarını kullanarak, arazileri alarak inşaatlar
yapıyor. Bizim müteahhitlerimizin ondan çok daha iyi yaptığı işleri, kendisi,
sırf bir rant elde etme uğruna, devlet yapıyor. Bu çelişkiyi, kimseye izah
edemezsiniz.” diye konuştu.
Devlet, fiilen suç işliyor
Konuşmasının devamında devletin fiilen suç işlediğini ileri
süren Karamollaoğlu, bu iddiasına gerekçe olarak şu açıklamada bulundu:
Normal şartlarda devlet, bu sebeple ceza alır
Normal şartlarda devlet, bu sebeple ceza alır
“5488 sayılı tarım kanununa göre devlet, gayri safi milli
hasılanın yüzde birinden daha az olmamak üzere, çiftçisine destek vermek
zorunda. Kanuna koymuş. Gayri safi yurt içi hasıla, önümüzdeki dönem 3,44
trilyon Lira. Yani devletin çiftçiye vermesi gereken destek miktarı, en az 34,5
milyar TL olması icab eder; ama bütçeye konan, 14,8 milyar Lira. Bunu anlamak
mümkün değil. Kendi çiftçisiyle rekabet edebilmek için kendi çiftçisini,
besicisini ezebilmek için dışarıdan, başkalarının desteklediği çiftçinin ucuz etini
Türkiye’ye getiriyor, güya vatandaşa ucuz et yedirebilmek için; ama kanunen
kendisinin çiftçiye ve besiciye vermesi icab eden 34,5 milyar TL’lik destek
yerine, 14,8 yaklaşık) 15 milyar TL destek ayırıyor. Nasıl izah edeceksiniz
bunu? Biz, kendimize yeterli bir tarım ülkesi iken, besici ülkesi iken, nasıl
oldu da et ve buğday ithal eder hale geldik, saman ithal eder hale geldik? İşte
devlet, yapması icab edeni yapmadığı için. Yani bu öyle garip bir iş ki! Bu
kanunu değiştir yahu hiç olmazsa! ‘Ben, çiftçiye destek vermeyeceğim’ de, bu
maddeyi kaldır. O kanun orada duracak ve sen de suç işlemeyi kendin için bir
vazife göreceksin! Hakikaten bu mantığı anlamak mümkün değil. Normal şartlarda
bunu mahkemeye götürseniz, devlet suç işlediği için ceza çıkar. Hatta bu parayı
tahsis etmek mecburiyetinde kalır, eğer o kanun maddesini değiştirmezse.
Güleriz, ağlanacak halimize.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder