10 Nisan 2018 Salı

FETÖ’nün Bylock üzerinden haberleştiği, 15 Temmuz’dan 1,5 yıl önce Sabah ve Akit gazetesinde haber olarak yayınlanmış

SP Antalya İl Başkan Yardımcısı Avukat Ali Aktaş
FETÖ ile değil, yapının “tabanı ibadet” denilen kısmıyla mücadele ediliyor

Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Avukat Ali Aktaş, Bylock yazışmalarının kayıtlarının tutulduğu ana bilgisayarın 14 Ağustos 2014’te ABD’den Litvanya’ya taşındığını, 2015 yılının Ocak ayında da, FETÖ’nün Bylock programı üzerinden haberleştiğine dair Sabah ve Akit gazetelerinde haberler yayınlandığını kaydetti. Aktaş, buradan şu sonuca vardı:

Soruşturma konusu olan veriler, FETÖ’nün gözden çıkarttıkları

Aktaş, “Aslında biz, Bylock’u münhasıran örgüt delili saymakla, Sayın Cumhurbaşkanı’nın “(tabanı) ibadet” dediği kısmı yargılamaya devam ediyoruz. Ortadaki feryatların pek çoğu da bundan kaynaklanıyor” dedi.

Daha önce “Mor Beyin” uygulaması üzerinden kurulan dijital tuzaklara düşerek, Bylock kullanmadıkları halde kullanmış gibi gözüken 11 bin 480 kişi olduğunu açığa çıkaran Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Avukat Ali Aktaş, KRT televizyonunun canlı yayınına konuk olarak, Haber Müdürü Çağlar Cilara’nın sorularını cevapladı.

FETÖ’nün Bylock üzerinden haberleştiğinin 15 Temmuz’dan önce devlet tarafından bilindiğini, bunun bilindiğinden de FETÖ’nün haberdar olarak yeni bir strateji geliştirdiğini anlatan Ali Aktaş, şunları söyledi:

FETÖ, devletin Bylock’u tespit ettiğini 2014 yılında öğrendi

“Şimdi biz, bir şey tespit ettik. Yani bütün bu sürecin içerisinde gördüğümüz şey, şudur: 22 Temmuz 2014’teki Paralel Devlet operasyonundan sonra bu insanlar, Bylock (Baylok) kullanan polis, hakim ve savcı sınıfının tespit edileceği düşüncesiyle iki şey yapmışar. Bir tanesi, Mor Beyin ve uygulamaları üzerinden, hiç ilgisi olmayan insanları Bylock havuzuna dahil etmişler. İkincisi, Cemaat tabanına, yayabildikleri kadar bunu yaymışlar. Bu, hem etkin pişmanlıktan yararlanan ‘mahrem imam’ dosyalarında, hem etkin pişmanlıktan yararlanan hakim-savcı ifadelerinde var. Ne diyorlar? “2014 sonbaharında devlet, bunu tespit etti. Buradan çıkalım”. Örgüt, bunlara bunu söylüyor. Peki ne yapıyorlar? Eagle, Telegram, Tango, Shu, Tic Tac, Ovo gibi pek çok programa geçiyorlar. Meselâ “Shu”, emniyet mahrem yapılanmasının en üstündekilerin kullandıkları bir program. Bütün bu programların içerik bilgilerini, yazışmalarını, IP (aypi) kayıtlarını filan bulamıyoruz; ama sadece aşağıdaki Bylock’un IP kaydını bulabiliyoruz.

2015 Ock ayında ana bilgisayar Litvanya’ya taşındı

Bir şey daha tespit ettik geçenlerde. Bu bilgi, açık kaynaklardan bir bilgi; ama nedense tesadüf edememiştik. Arkadaşlarımız, buldular. Sabah gazetesinde ve Akit gazetesinde, 2015 yılı Ocak ayında, yapının Bylock’la haberleştiğine ilişkin haberler var. Evet, çok garip bir şey! 2015 Ocağında eğer “Bylock’tan haberleşiyor bunlar” denildiği halde bu yapı, kendi tabanına bunu yüklemeye devam ediyorsa, şunu hedeflemişlerdir: İleride, yani yakın bir vadede devlet, bir operasyon çekecek olursa Bylock üzerinden, biz bu Bylock (kullanıcısı) sayısını o kadar artıralım ki, yargı kaosu oluşsun ve yargılanamaz hale getirilsin.

Soruşturma konusu olan veriler, FETÖ’nün gözden çıkarttıkları

Bir şey daha söyleyeyim size: Ağustos 2014’te Bylock server’ı (sörvır), ABD’den Litvanya’ya taşındı. 14 Ağustos 2014’ten önceki Bylock kullanıcılarının kim olduğunu bilmiyoruz. Asıl örgüt orada. Peki, ‘14 Ağustos 2014’te Bylock Litvanya’ya taşındıktan sonra iki şey yapmışlar’ dedik ya, Cemaat tabanına da yaymışlar. Bu kitleselleştirme, oradan başlıyor. Öncekileri tespit edebilmiş değiliz. Aslında biz, şu anda Bylock üzerinden, yani Bylock’u münhasıran örgüt delili saymakla, Sayın Cumhurbaşkanı’nın “(tabanı) ibadet” dediği kısmı yargılamaya devam ediyoruz. Ortadaki feryatların pek çoğu da bundan kaynaklanıyor.”

Hiç yorum yok: