Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son 5 günde icra dairelerine 26 Mart’ta 16 bin 881, 27 Mart’ta 16 bin 394, 28 Mart’ta 20 bin 576, 29 Mart’ta 15 bin 706, 30 Mart’ta da 13 bin 822 olmak üzere 83 bin 379 yeni icra dosyası geldiğini; bütün Türkiye’de icra dairelerindeki dosya sayısının, 26 milyonu aştığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin bu günkü (3
Nisan 2018) grup toplantısında, çiftçi ve esnaf kesiminin sıkıntılarını da
gündeme getirdi.
“Tarla var, çiftçi
var; ama 80 milyonun beslenmesi yurt dışına ihale ediliyor”
Türkiye’nin olağanüstü derecede güzel bir coğrafyaya ve
iklim şartlarının bütünüyle müsait olmasına rağmen tarım ve hayvancılıkta
başarılı olamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, samanın ithal edildiğini
belirterek, fiyatının da %72 oranında arttığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu,
korunganın fiyatının %67, yoncanın %32 oranında arttığını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yemde Türkiye’nin dış ülkelere bağımlılığının %50’ye yaklaştığını
belirterek, “Yahu bu ülkede tarla mı yok, arazi mi yok, çiftçi mi yok? Her şey
var; siyasî irade, 80 milyonun beslenmesini dışarıya ihale ediyor” dedi.
Samanın fiyatı, 1
yılda %72 oranında arttı
Şubat 2017-Şubat 2018 arasındaki 1 yılda buğday fiyatının
%2, samanın %72, mısırın %9, korunganın %67, kırmızı mercimek, taze fasulye, karnabahar,
lahananın fiyatının düştüğünü; ama yoncanın fiyatının %32 oranında arttığını
söyledi. Kılıçdaroğlu, “Vallahi de billahi de bunların yatacak yerleri yok. Bunlar,
sadece ve sadece ceplerini düşünüyorlar” dedi.
Şubat 2018 tarihi itibariyle tarım kredisi borcu olan çiftçilerin
borç miktarının 2 milyar 464 milyon Lira (eski parayla 2 katrilyon 464 milyar
Lira) olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “2 Trakya büyüklüğünde alanı çiftçi
ekemiyor; çünkü ekerse zarar edecek” dedi.
Binlerce kişiyi dolandırdıktan sonra yurt dışına kaçan ve
sosyal medyada “Tosuncuk” lakabıyla anılan Çiftlik Bank’ın sahibi Mehmet Aydın
vakasını da hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, Fransa Kraliçesi
meşhur Marie Antoinette’in, yoksulluktan isyan eden Fransa halkı için söylediği
rivayet edilen “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözüne atıfta bulunarak,
sözlerine şöyle devam etti:
“Yarın Saray’dan biri çıkar, şunu söyleyebilir: ‘Yahu millet
aç! Ekmek bulamıyor!’ Yandan bir hanım, çıkar der ki, ‘Ekmek bulamıyorlarsa,
badem unlu kek bulsunlar’ diyecek. ‘Onunla beslensinler’ diyecek. Bakın, bunu
söyleyecekler, göreceksiniz. Vatandaşın derdini bilmiyorlar, vatandaşın
derdini! Bunlar nasıl yaşıyor, bilmiyorlar. İşsizlik nedir, bilmiyorlar. Yoksulluk
nedir, bilmiyorlar. Evde huzur var mı, yok mu, bunu bilmiyorlar. Oturmuşlar
saraylarına, besleniyorlar. Bir elleri yağda, bir elleri balda. Ahkâm
kesiyorlar, ‘vatan, millet, Sakarya’ diye. Yahu memleketi sattınız siz
kardeşim! Üzümünü sattınız, buğdayını sattınız, peynirini sattınız! Bunların
tamamını dışarıdan getiriyoruz şimdi. Yazık, günah değil mi? Bir dönem kendi
kendine yeten bir ülke, şimdi zarar ediyor.”
TIR ve kamyon
şoförlerine sitem
Çiftçinin, fabrikanın üretim yapamaması halinde istihdam
olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Elin parasıyla büyüme olmaz. Elin
parasıyla kalkınma olmaz.Bir gün, gelir senden parayı ister” dedi. Kılıçdaroğlu,
iktidarın, gıda ürünleri ithalatıyla kendi işsizlerine değil yabancı ülkelerin
işsizlerine fayda sağladığını ifade ederek, TIR ve kamyon şoförlerinin
sıkıntılarına da değindi. İktidar olmaları halinde onların sıkıntılarını
çözeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, sitemini de dile getirdi. Kılıçdaroğlu, “Sen
ama şoför kardeşim, beni iyi dinle: Sen ama senin gibi yaşayana değil, senin
hakkını koruyana değil, sarayda oturup badem sütü içene oy verdin sen! Bir daha
aklını başına al, senin çıkarlarını savunan, ülkenin çıkarlarını savunan, senin
ailenin hakkını, hukukunu koruyan partiye gel kardeşim” diye konuştu.
“Fındık üreticileri, yabancı
şirketlerin yanında işçi olarak çalışacaklar”
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın (İl
Kongresi sebebiyle) Giresun’a gittiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Giresun, Ordu
denince akla fındığın geldiğini ama Erdoğan’ın ağzından bir “fındık” kelimesi
bile çıkmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bir tek cümle, bir tek kelime,
fındıkla ilgili hiçbir şey söylemiyor. Söyleyemez. Söyleyemez. Neden? Fındığı
da yabancılara teslim etmek için yola çıktılar. Bütün o fındık üreticileri, bir
süre sonra yabancı şirketlerin yanında işçi olarak çalışacaklar” diye konuştu.
“637 bin çiftçi, zarar
ettiği için çiftçiliği bıraktı”
2006 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçi
sayısının 2 milyon 761 bin kişiyken, bu sayının 2018 yılında 2 milyon 124 bine
düştüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, “637 bin çiftçi, Çiftçi Kayıt Sistemi’nden silinmiş.
Ekmiyor artık. ‘zarar ediyorum’ diyor, ‘perişan oldum’ diyor. Ya icrada, ya
kentin varoşlarında, gitti, aç susuz bekliyor. Veya bir yerlerde taşeron işçi
olarak, veya bir yerlerde sigortasız olarak çalışıyor.” dedi. Kılıçdaroğlu,
sözlerine şöyle devam etti:
“İnekleri ithal
ediyor, tosuncuğu ihraç ediyorlar”
Mehmet Aydın |
“İnekleri ithal ediyorlar, yemleri ithal ediyorlar, samanı
ithal ediyorlar; ama tosuncuğu ihraç ediyorlar… Fakat bu ihracat, bizim
anladığımız anlamda ihracat değil. Televizyon ihraç edersin, karşılığında döviz
gelir; efendim, araba ihraç edersin, karşılığında döviz gelir; tosuncuk ihraç
edince tosuncuk, beraber paraları götürüyor. “Nasıl oluyor bu? Diyorum ya, ‘bunların
yatacak yeri yok’ diye… O tosuncuk için araştırma önergesi verdik. Kaç kişi
mağdur oldu! Bari bunların hakkını, hukukunu savunalım. Onu da kabul etmediler.
Tercihlerini tosuncuktan yana koydular, halktan yana değil.”
“Dava açarak
hakkınızı arayın”
Vatandaşlara, Sermaye Piyasası Kurulu, Hükümet, Tarım
Bakanlığı, MASAK, Maliye Bakanlığı için dava açmaları tavsiyesinde bulunan
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bakın, MASAK ne demek: Malî Suçları Araştırma Kurulu. Siz,
(yurt dışına) 10 bin Dolar gönderseniz, MASAK hemen onu bankadan alır. Görür.
Hemen görür. Tosuncuk, milleti dolandırıyor. Binlerce kişiyi… Parayı yurt
dışına götürüyor. Bunların haberi yok! Aslında var, seslerini çıkarmıyorlar.
Malı götürsün. Neden? Bu hükümetin adı, ‘malı götüren hükümet’tir. Bu hükümetin
adı, ‘vurguncu hükümet’tir. Bu hükümetin adı, mazlumdan yana değil zalimden
yana olan hükümetlerdir bunlar. Ceplerini düşünenlerdir bunlar. O nedenle
söylüyorum, soygunculuk, tam bunlara yakışıyor, tam… ‘Soyguncu’ deyince zaten
bunların ismi akla geliyor.
Saray’da badem unu
Değerli Arkadaşlarım, vatandaş aç. Yüz binlerce çocuğumuz,
yatağa aç giriyor; ama Saray öyle değil. Saray, neyle besleniyor, biliyor
musunuz? Badem unu. Neymiş efendim? Kilo aldırmazmış. Badem unu. Kilosu, 87
Lira. Mercimek unu. Kilosu, 15 Lira. 1 kilo buğday, 3 Lira 75 Kuruş. Vatandaşa
diyor ki, ‘sen 3 Lira 75 Kuruş(luk unla) beslen, ben 87 Liralık (un)la
besleneceğim’ diyor. ‘Çünkü ben, Saray’da oturuyorum’ diyor. Senin Saray’ın da
batsın, ahlâkın da batsın! Efendim, Saray’ın mutfağında şeker kullanılmıyormuş.
Ne kullanılıyormuş? En pahalı bal kullanılıyormuş. E Beyefendi balla
besleniyor. Siz ne sanıyorsunuz ki bu şeker fabrikaları satılıyor? Adamın
şekerle ilgisi yok ki. Şeker fabrikalarını satacak, balla beslenecek.”
“Ekmek bulamıyorlarsa
badem unlu kek yesinler!”
Kraliçe Marie Antoinette |
Son 5 günde icra
dairelerine 83 bin 379 yeni icra dosyası geldi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder