AK Parti Genel Başkanı Erdoğan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda |
Bunlardan ilki, AK Parti Trabzon 6. Olağan Kongresi’nde bürokratlara yönelik tepkisiydi. Erdoğan, “Son zamanlarda, bürokrasinin ağır işlediğine dair şikâyetler gelmeye başladı. Buradan açıkça söylüyorum: Sorumluluk almaktan çekinen, imza atmaktan imtina eden, mevcut projeleri süratle yürütmekte, yeni projeler üretmekte yetersiz kalan hiçbir bürokrat, bulunduğu makamı fuzûlî (gereksiz) yere işgal etmesin! Hiç! Bunun affı yok. Versin istifasını, çeksin gitsin!” dedi.
Erdoğan, AK Parti Trabzon 6. Olağan Kongresi'nde |
Özçelik’e göre, “Bürokraside de yüzde 50+1 sıkıntısı var. Onlar da yüzde 50+1’den endişeli. Erdoğan giderse taşların oynayacağını düşünüyorlar. Bu nedenle de temkinliler. Atacakları imzaların başlarına bela olacağından kaygılılar.”
Özçelik’e göre bürokratlar, kaygılarını şöyle dile getiriyorlar:
“Milletvekili, işadamını alıp geliyor. İsteğini iletiyor. İnceliyoruz, ‘Yasal olarak mümkün değil’ deyince kıyamet kopuyor. ‘Ne yasası? Yasa biziz! Biz gidersek siz o koltuklarda oturamazsınız! Ne istiyorsak yapacaksınız!’ diye tepki gösteriyorlar. Baskıyla iş yaptırmaya zorluyorlar. Arkadaşlar da başımız belaya girecek diye itiraz ediyor. İş olmayınca da bakana, partiye, Beştepe’ye şikâyet ediyorlar. Suçlamalar haksız. Birileri milyonlar kazanacak diye biz mahkemelerde sürünmek istemiyoruz. Bu günün yarını da var. AKP giderse bu işleri yaptırmak isteyenler yüzümüze bile bakmazlar.”
Aydınlık yazarı İsmet Özçelik |
Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik, değerlendirmesine şöyle devam etti:
Uzun yıllar Müsteşarlık yapmış bir emekli bürokrata durumu sordum. Güldü. Her seçim öncesinde yaşanan bir olay olduğunu söyledi. Sonra da şöyle devam etti:
“İşadamları seçim öncesi altın vuruş yapma peşine düşer. İki hesabı vardır. Birincisi iktidar sallantıdaysa işi bir an önce bitirmek ister. İkincisi iktidarların zayıf anı seçim öncesi olduğu için fırsatı değerlendirmeyi düşünür.
Bu her iktidar döneminde yaşanır. Ama AKP döneminde işin boyutu çok büyümüş. Bürokratlar da zayıf olduğu için çok taviz vermişler. Şimdi daha fazlasını istiyorlar. Geçmişte bizim işe aldığımız memurlar zaman zaman gelip fikir danışıyorlar. Duyduklarıma inanamıyorum. Çoğu yakayı kaptırmış. Yükselmek için diyet ödüyorlar. Normal bir dönem gelse hepsi büyük cezalar yer. Akılları başlarına yeni geliyor.”
Talep azaldı
Bir de bürokraside yükselme konusu var. Daha önce bu konuda talep çoktu. Son dönemde önemli ölçüde azalmış.
“Eskiden yükselmek için herkes AKP milletvekillerinin peşinde dolaşırdı. Boşalan koltuklara oturmak için kulis yaparlardı. Şimdi birçok bakanlıkta bir sürü boş makam var. Ama kimse talip olmuyor. Herkes uzak duruyor” deniyor.
Nedeni de şöyle açıklanıyor:
“Koltuğa oturmanın bedeli çok arttı. Kenarda durursan maaşını alıyorsun, başın ağrımıyor. Ama belli makamlara gelip de istenilen işi yapmazsan kötü oluyorsun. Hele seçim öncesinde atanırsan neler isteneceği de belli. Bu nedenle kimse görev talep etmiyor.”
Erdoğan: Felâket tellalları yetmiyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çeken bir başka tepkisi de, AK Parti Mart Ayı Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda dile getirdiği uyarı oldu. Erdoğan, bu toplantıda şunları söyledi:
“Ülkemizin aleyhinde estirilen, biliyorsunuz, onca havalar oldu. Bütün bu kredi derecelendirme kuruluşlarının nasıl yayınlar yaptığını, ülkemizin aleyhine nasıl yayınlar yaptığını, Türkiye’ye küresel sermayenin girmemesi için ne gibi gayretler içerisine girdiklerini biliyorsunuz. Hatta hatta bu oyuna gelip, aramızdaki bazı arkadaşlarım, kusura bakmasınlar, ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntıda olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içine düştüklerini de ve bunu da toplantılarda yaptıklarını duymak, bizi üzmüştür. Yahu ortada bu denli bir büyük başarı var; 11,2’yi üçüncü çeyrekte yakalamışsın ki görünen köy kılavuz istemez, biz 7-7,5’u konuşuyoruz ve hâlâ bunlar konuşuluyor. Bir insan, kendi ayağına kurşun sıkar mı? Böyle bir şey olabilir mi? Ve ülkenin bu psikolojik üstünlüğünü uluslararası camiaya vermesi gereken arkadaşlarım, bu tür yanlışı yaparlarsa, bunun affedilir yanı olamaz. Felâket tellalları zaten davul zurna dolaşıyorlar. Yahu onlar yetmiyor mu? Bize ne oluyor? Her gün, her saat susmak bilmeyen kriz söylemlerine, yatırımcıları ürkütmek için ortaya atılan onca yalana rağmen elde ettiğimiz bu büyüme oranı, gerçekten tüm milletimize moral vermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu uyarıyı, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in sözleri dolayısıyla dile getirdiği düşünülüyor.
Mehmet Şimşek ne demişti?
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, CAPITAL ve Ekonomist dergisi tarafından düzenlenen, Hürriyet gazetesinin de medya sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, önümüzdeki dönemin risklerini ve yapılacak çalışmaları anlattı.
İş dünyasına bu süreçte borç almak yerine ortak alma çağrısında bulunan Şimşek, “Borç yiğidin kamçısı olmakla birlikte, bu dönemde sorun olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Döviz borçluluğuna da dikkat çeken Şimşek, şöyle konuştu:
Mehmet Şimşek |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder