3 Nisan 2018 Salı

Kılıçdaroğlu’dan Erdoğan’a: Faizden şikâyetçiysen düşür!


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin bu günkü (3 Nisan 2018) grup toplantısında, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın banka faizleri konusunda söylediği sözlere tepki gösterdi. Faizden şikâyet eden iktidarın AK Parti iktidarının 15 yılda dışarıya 50 milyar Dolar, içeriye ise 675 milyar Lira faiz ödediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Hadi diyelim ki özel bankalara gücün yetmiyor; e, devlet bankaları için Kanun Hükmünde Kararname çıkar. De ki, “Bunların faizi sıfırdır” de. Herkes rahatlasın” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısında bu konuda şunları söyledi:

“Faizden şikâyetçiysen düşür!”

“Erdoğan diyor ki, “Bu ülkenin en büyük belâsı faizdir” diyor. Doğru diyor… “Bir defa bu faiz belâsından Türkiye’yi, faizi aşağıya indirmek suretiyle, enflasyondan kurtaracağız.” 15 yıldır kurtaramamış, bundan sonra kurtaracak. Sen gideceksin, oraya aklı başında, cebini değil vatandaşını düşünen birisi gelecek, faizi alaşağı edecek. Diyor ki, “Ekonomide her kötülüğün anası faizdir”. Doğru. Her kötülüğün anası faizdir; ama onun babasının adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben bilmez miyim? Bilirim. Yakayı kaptırmış, kurtaramıyor. Kime? Faizcilere kaptırmış. “Efendim faiz düşsün”… Düşür! Sanki ben ülkeyi yönetiyorum, o bağırıyor, “Niye faizi düşürmüyorsun?” E sen yönetiyorsun. Çekil koltuğundan! İzzet-i ikbâl ile çekil, bak bakalım faiz nasıl düşüyor. Göreceksin o zaman.

“Özel bankalara gücün yetmiyorsa, bir KHK ile devlet bankalarının faizini düşür”

Yine güzel şeyler söylüyor tabi… “Faiz, zengini daha zengin yapar”. Günaydın Beyefendi! E sen, dünyanın faizini alıyorsun. Bankalardaki paralar, faizsiz mi yatıyor? Benim param değil, onun parası. “Fakiri daha fakir yapar”. Günaydın! 17 milyon fakirimiz var, daha yeni uyanmış. “Bunu böyle bilmemiz lâzım”. E yeni mi öğrendin, 15 seneden sonra? Devam ediyor: “Bunun da lobisi neresidir? Finans kuruluşlarıdır”. E kim yönetiyor onu? E sen yönetiyorsun. Devlet değil, hükümet… Bunlar yönetiyorlar. Yine devam ediyor: “Açık söylüyorum: Devletin bankaları da bu işin içindedir”. Günaydın Recep Bey, günaydın! Günaydın Recep Bey! Demek ki, uyanmaya başladın.

Kendisine söyledim; yahu arkadaş! Faiz ödüyorsun. Ne kadar? Söyleyeyim: 15 yılda dışarıya, bir avuç tefeciye ödedikleri faiz, 150 milyar Dolar. 150 milyar Dolar faiz ödediler dışarıya. Bir de içeride ödedikleri faiz var. Devlet tahvili, hazine bonosu borçlanıyor hükümet ve ona da faiz ödüyorlar. Ne kadar? 675 milyar Lira. Dedim ki, sen faizi indirmek mi istiyorsun? Çok basit. İbrahim Kaboğlu’nu hemen atıyorsun bir Kanun Hükmünde Kararname ile; Ömer Gergerlioğlu’nun emekli ikramiyesini bile vermiyorsun, bir Kanun Hükmünde Kararname ile; e çıkar bir Kanun Hükmünde Kararname, de ki “Faizi sıfırladım”, ben de geleyim, seni tebrik edeyim… Yapar mı? Yapamaz; çünkü tefecilere teslim olmuş vaziyette. Tefeciler, izin vermezler. Söylüyorum: Eğer sen, faizden şikâyet ediyorsan, faizi indiremedin, oradan çıkacaksın kardeşim! İneceksin aşağıya! Faiz nasıl inermiş, hem sana, hem dünyaya göstereceğiz. Nedir bunun sırrı? Üreteceğiz, üreteceğiz. Kazanacağız, hakça paylaşacağız.

Hadi diyelim ki özel bankalara gücün yetmiyor; e, devlet bankaları için Kanun Hükmünde Kararname çıkar. De ki, “Bunların faizi sıfırdır” de. Herkes rahatlasın. Esnafın dünya kadar faiz borcu var. “Sıfırla” de bu faiz borçlarını. Yandaşın borcunu sıfırlarsın, vergisini sıfırlarsın, cezasını sıfırlarsın, esnafa gelince “Cezayı çeksin” dersin; “Sürünsün biraz daha” dersin… Sözüm söz esnaf kardeşime; seni bütün o belâlardan kurtaracağım. O faizden de kurtaracağım, borcundan da kurtaracağım seni.”

Hiç yorum yok: